Dopamin’in Kötüye Kullanımından Nefret Ediyorum.

yazar:

kategori:

Başlığı okuyup geldiyseniz, yüksek ihtimal merak etmişsinizdir.

Öncelikle dopaminin ne olduğundan bahsetmek istiyorum ama yüksek ihtimal çoğunuz biliyordur. Yine de bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim:

Dopamin denilen şey bir ödüllendirme şekli gibidir ve hayatta kalmayı sağlar. — daha doğrusu sağlardı. Örneğin bir yemek yediniz ve yemeğin tadını beğendiniz, hop dopamin salgılanıyor ve o yemeği yemeye devam ediyorsunuz, ta ki yemek bitene kadar. “Yemek bittikten sonra ne oluyor ki?” diye sorarsanız da o yemeği tekrardan yapıp yemek istersiniz çünkü o dopamin size bir kere bulaştı.

Peki bunu nasıl kötüye kullanıyorlar ki? Değil mi? Yani adamlar nasıl hormonu kötüye kullanıyorlar? Merak etmeyin, burada “dışarıdaki yemeklerin içine dopamin koyuyorlar” gibi komplo teorileri anlatmayacağım. Zaten koyamazlar da, koysalar da beyne ulaşamaz çünkü beyin dışarıdan gelen her şeyi kabul etmez. Özellikle de yiyecekleri kabul etmez. Neyse, bu işin biyolojik tarafı; bilmeden konuşmak istemiyorum.

Asıl sorumuzun cevabına gelecek olursak;

Facebook uygulamasını hepiniz biliyorsunuzdur ve bunun sahibi Mark Zuckerberg. Ya da Instagram’ı da biliyorsunuzdur, onun sahibi de aynı Mark abimiz. Bunun yanında TikTok ve YouTube uygulamalarını da biliyorsunuzdur. X (Twitter)’ı da biliyorsunuzdur. İşte bu uygulamalar beynimizdeki hormonu hiç olmaması gereken şekilde kullanıyorlar.

Reels, Shorts gibi şeylerle çok kısa vadede (10 sn~) ödül veriyorlar ve verdikleri ödül de dopamin. Aslında ders çalıştığınızda da, spor yaptığınızda da dopamin salgılanıyor ama bunlar uzun vadeli. Diyelim ki sene sonunda bir sınavınız var ve sınav 8 ay sonra. Siz ders çalışıp çalışıp ödülünüzü 8 aylık bir süreçte alabilecekken bu lanet uygulamalar 10 saniyede size ödül veriyor. Hatta ve hatta dopamin seviyenizi de yükseltiyorlar. “Nasıl yani dopamin seviyesi de mi var?” Evet dostum, var.

Örneğin (abartılı örnek): günde 3–5 saat bu ödülleri alıyorsanız, hadi 3 saatten hesaplayalım ve ortalamayı 10 saniye alalım:

1 saat = 60 dk
60 dk = 3600 sn
3 saat = 180 dk
180 dk = 10.800 saniye!!

Ve bu sayıyı da 10’a bölersek:
1800 ödül demek!

Yani dopamin seviyeniz 1.800 / saat.

Ve artık siz sınavınızdan 500 tam puan bile alsanız o dopamin seviyesi karşılanmayacak.

Çünkü o kadar çok dopamin seviyenizi yükselttiniz ki artık hiçbir şey sizi tatmin etmiyor ve bu yüzden hiçbir şeyden tatmin olamıyor, hayatınız mutsuz — berbat — geçiyor!

Üstelik ve üstelik artık bırakmaya çalışsanız bile bırakamıyorsunuz! Çünkü artık o, beyniniz tarafından “olması gereken” veya “hayati fonksiyon” gibi yorumlanıyor!

Bu yüzden bıraktığınız zaman dopamin seviyeniz değişmiyor veya çok az azalıyor ve mutsuz oluyorsunuz. Çünkü artık öyle bir seviyeye gelmiş ki düşürmek için bir mucize lazım!!!

Ama sakın hemen “Ne kadar vaktim kalmış doktor?” havalarına girmeyin, çözümü bende.

Ne yazık ki elimde sihirli bir değnek yok.

Hokus pokus yapıp bunu düzeltemem.

Kendinize bir meydan okuma yapın.

“Bugün hiç dopamin seviyemi yükseltmeyeceğim.” şeklinde ve her 60 dakikada bir veya her saat başında sessiz bir alanda hiçbir şey ama hiçbir şey yapmadan 60 saniye duvara bakın ve gün geçtikçe arttırın. Düşüncelerinizle baş başa kalın ve bunu yaparken ortamda hiç ses olmamasına ve duvarda hiçbir şey olmamasına dikkat edin. Sadece beyaz duvar. Başka hiçbir şey yok: duvar kâğıdı yok, belgeler yok, masa yok, sadece boş beyaz duvar.
Bunu yapmak dopamin seviyenizi düşürecektir. Ardından ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın ama sessiz bir şekilde.

Ders mi çalışacaksınız? Kulaklık takma. Ortam sessiz olacak!

Benim gibi blog mu yazacaksınız? Arkada video veya şarkı olmayacak!

Aktivitelerinizi sadece kendinizle yapın!

Aktivitenizi yaptıktan sonra kendinize dopamin vermeniz lazım, yoksa bir mantığı kalmaz. Ama bunu sakın o lanet uygulamalara girerek yapmayın!

Onun yerine yemek yiyin, müzik dinleyin ama bunu uzun sürdürmeyin!
Yoksa o yaptığınız şeye bağlanırsınız, plan ters teper. Sakın!

Ve bunun ardından hiç vakit kaybetmeden, tekrar yapmadan gereken şeyin başına oturun.

Bu şekilde beyniniz o işi yapmaktan keyif alacak ve dopamin salgılayacak. Bu şekilde de o 1.800 / saat’ten yavaş yavaş kurtulmuş olacaksınız.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler! Yeni bloglarımdan ve yazılarımdan haberdar olmak için, siz sitede gezinirken aşağıdan çıkan o soruya “Evet” deyip bildirim izni vermeniz yeterli. Eğer bu yazı size yetersiz geldiyse size bir video önerebilirim:

Araştırmalarım sonucunda bu videoyu sizlerle faydalı buldum:

Video İçin buraya bas


Yorumlar

“Dopamin’in Kötüye Kullanımından Nefret Ediyorum.” için 3 yanıt

  1. Yo, 777xkgame is legit! Been playing for a bit and the slots are fire. Definitely worth checking out if you’re looking for some fun. 777xkgame

  2. It’s fascinating how easily we fall into patterns, even with creative outlets! Playing around with something like Sprunki Music really highlights that – building loops feels intuitive. It’s a great way to unlock musicality, no experience needed!

  3. Roulette’s allure is fascinating – that seemingly random spin hides a surprising amount of probability! Thinking about accessible platforms, I recently checked out lucky starz maya slot download – convenient payment options like GCash are a big plus for Filipino players. It’s interesting how gaming platforms are evolving!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir